top of page
  • İnstagram
0001 (2).jpg
0002.jpg
0003.jpg

Nöropsikoloji Bilim Tanimi, Faaliyet Alanlari ve Ülkemizdeki Durumu

 

Canli varlıklar iki temel öğeden oluşur: zihin ve beden. insanoğlunun doğal merakı, evrendekdi diğer olaylar gibi, canlı varlıkları da anlamaya ve bu konuda açıklamalara ulaşmaya yöneliktir. Bu amaca yönelik zihin pozitif bilim dallarından psikolojı kapsaminda ele alınmıştır. Beden ise biyolojik bilimler olarak adlandırılan fizyoloji, biyokimya, histoloji, genetik gibi teme bilim dallarıyla tıp gibi uygulamalı dallann alanina girmiştir.

 

Nöropsikolojinin amacı; tüm canlıların ve özellikle de insan bedeninin en önemli organi olan beyinde meydana gelen işlev bozukluklarının, zihinsel ve davranışsal süreçlere etkisini belirlemektir.

 

Nöropsikoloğun görev alanı; konjenital, travmatik, tümöral ve enfeksiyöz hasarlar sonucu insanin zihninde, bilişsel süreç ve davranışlarında ortaya çıkan değişikleri ve ilgili hastalıkları ortaya koymaktır. Nöropsikolog örneğin, hippokampal formasyon sklerozlarının görüldüğü epilepsi hastalarında öğrenme sürecinin nasıl etkilendiğini veya Broca alanında işlev bozukluğuna yol açan tümöral oluşuma sahip hastanın konuşma becerisinde ne gibi bozulmaların olduğunu belirlemeye çalışır. Beyni içeren hastalıklarla bilişsel ve davranışsal olayların ilişkisinin ortaya konmasını içeren bu faaliyetler bütününe 'nöropsikolojik değerlendirme'adıverilir.

 

İdeal olarak nöropsikolojik değerlendirme, gerek kullanılan araçlar ve gerekse dayandığı bilim alanları açısından çok yönlü bir nitelik taşır. Bilişsel işlevler ve davranışların, beyinde meydan gelen hasar ve bozukluklarla nasıl etkilendiğini ortaya koymak, öncelikle bu ilişkiye duyarlı olan ve adına 'nöropsikolojik testler' denen, güvenirlik ve geçerlikleri belirlenmiş ölçme araçlarının kullanımını gerektirir. Böylece de beyindeki işlev bozukluğuna bağlı olarak oluşan bilişsel ve davranışsal bozukluklar nesnel puanlarla betimlenmiş olur. Güvenilir ve geçerli araçlardan elde edilen bu nesnel puanlara çeşitli istatistik analiz teknikleri uygulanabilir. Bu niceliksel bir yaklaşımdır ve psikoloji bilim alanından doğmuş olan Amerikan nöropsikolojisinin genel karakteristiğidir. Ancak nöropsikolojik değerlendirme, her bireyin kendine özgü olduğu ilkesinden hareket edilerek vaka çalışmaları ve niteliksel betimlemelere de dayanabilir. Bu tür bir yaklaşım ise kökenini nöroloji ve fizyolojiden alan Rus nöropsikolojisinin genel karakteristiğidir. Ancak pek çok nöropsikoloğun değerlendirmelerinde, niceliksel ve niteliksel yaklaşımları bütünleştirerek kullandığı söylenebilir.

Sonuç olarak kapsamlı bir nöropsikolojik değerlendirme, öncelikle, belirli beyin alanındaki hasarın yol açtığı bilişsel ve davranışsal değişikliklere duyarlı, bunları ölçen nöropsikolojik test ve ölçeklerden elde edilen puanlara dayanır. Nöropsikolojik değerlendirme

için kullanılan psikometrik araçlar temel tüm bilişsel ve davranışsal işlevleri tarayan bataryalar şeklinde düzenlenmiş olabilir: Luria Nebraska Bataryası veya Halstead Reitan Bataryası gibi. Ancak nöropsikolojik değerlendirmeler, test puanlarının yanında, hastayla yapılan görüşmeler sırasındaki gözlemleri, klinik psikoloji alanında kullanılan tanı araçlarının sonuçlarını ve hastanın sosyal ve kültürel koşullarını da gözönüne almalıdır. Nöropsikolog bütün bu verileri, deneysel bir mantık süreci kullanarak sentezleyebilmeli ve sonuçta, bir yanda bilişsel ve davranışsal değişikler (yani zihin), diğer yanda da beyindeki hasarın türü ve yeri (yani beyin) konusunda doğru sonuçlara varabilmelidir. Görüldüğü üzere nöropsikolog, sinir sistemi ve hastalıklarını ele alan nörolojinin yanı sıra, psikometri, deneysel psikoloji, klinik psikoloji, danışmanlık psikolojisi alanlarının bilgi ve becerisine sahip, çok

yönlü bir uygulamacı uzmandır. Böyle bir donanım ise, nöroloji, psikiyatri, klinik psikoloji veya deneysel psikoloji gibi alanlarda yetişmiş uzmanların, nöropsikoloji alanında lisans-üstü eğitimi (çoğu kez doktora)görmesiyle elde edilmektedir.

 

Nöropsikolojinin Uygulandığı Alanlar

 

Nöropsikolojinin uygulandığı alanları üç temel başlık altında toplamak mümkündür: tanı, hasta takibi ve rehabilitasyon, araştırma.

 

Tanı

 

Nöropsikolojinin uygulandığı alanlar arasında en fazla bilineni tanı koyma ile igili olanıdır. Nöropsikolojik değerlendirmenin geleneksel olarak amacı, bilişsel ve davranışsal bozuklukların, bedensel veya organik etkenlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemektir. Böylece de nöroloji ve nöroşirurjinin tedavi alanına giren hastalıkları,

psikiyatrinin tedavi alanına girecek olanlardan ayırdetmektir. Öncelikle nöropsikolojik testleri ve ayrıca diğer gözlem türlerini kullanan nöropsikolog bilişsel ve davranışsal bozukluğun türü ve miktarını belirler. Daha sonra da bu bozukluklara yol açan beyin alanı ve alanın bulunduğu beyin yarıküresi ve mümkünse de hasarın türü konularında, bilimsel temele dayanan yordamlarda bulunur.

Beyni içeren ve dolayısıyla da organik nedene bağlı olan hastalıkların tedavisi tıp uzmanlarınca yapılır. Tıp uzmanlarının yürüteceği tedavinin şeklini belirleyen en önemli unsur, bozukluğun varlığı, türü ve yeri konusundaki bilgidir. Bu bilgiler özellikle bir cerrahi müdahele gerektiğinde hayati önem taşır. İki yanlı hippokampal formasyonun hasarlı olan bölümünün belirlenmesinde bir hata yapıldığında, nöroşirurjyen sağlam tarafı alır ve hasta, zaten bozuk ve işlevsel olmayan hippokampusu ve devamlı bakım ve koruma altında olmasını gerektirecek ölçüdeki bellek yitimi ile başlaşa kalır.

 

Elbette ki bozukluğun belirlenmesi, sadece nöropsikolojik değerlendirmeye dayandırılan bir iş değildir. Bu işlevin yerine getirilmesinde genel klinik muayene, nörolojik muayene ve özellikle de radyolojik tetkikler önemli yer tutar. Günümüzde beyin tomografisi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi, tıpsal uygulamalarda rutin kullanımı olan radyolojik tetkiklerin yanında, bazı kurumlarda fonksiyonel MRG (fMRG), positron emisyon tomografisi (PET), tek foton emisyon bilgisayarlı tomografi (SPECT) ve hatta magnetoensefalografi (MEG) gibi tetkik araçlarından yararlanılmakta ve bozukluğun yerinin belirlenmesine çalışılmaktadır. Bütün bu tetkiklerin kuvvetli taraflarının yanında zayıf tarafları da vardır.

 

Nöropsikolog zihinsel işlevler hakkındaki bilimsel verilere dayanarak hazırlanmış olan testlerin sonuçlarını kullanır ve doğrudan gözleyemediği, kendisi için temelde bir 'kara kutu' olan beyin hakkında çıkarsamalarda bulunur. Diğer yanda da BT, MRG gibi teknikler sinir sisteminin, bir anlamda doğrudan gözlenmesini sağlamaktadır. Fakat bu tetkikler sinir sisteminin sadece yapısal

özelliklerini göstermekte, onun işlevde bulunuş biçimi konusunda bilgi verememektedir. Öte yandan fMRG, PET, SPECT gibi tetkikler ise beynin çeşitli kimyasal maddeleri kullanma biçimini, yani işlevde bulunuşunu yansıtabilmektedir. Ancak bu tür işlevlerdeki bozulma ile hastadaki bilişsel ve davranışsal değişikler arasında bir ilişki kurulabilmesi, en azından günümüzde mümkün olamamaktadır. Ayrıca radyolojik tetkikler hastalığın ilk dönemlerinde herhangi bir bulgu da vermeyebilir. Görüldüğü gibi, daha sonraki tıbbi tedaviye esas oluşturacak biçimde, beyindeki bozukluğun yeri ve türünün belirlenmesi faaliyetinde hiçbir tetkik tek başına yeterli olamamakta, bütün bulguların birarada değerlendirilmesi gerekmektedir. Tanı koymada tek başına yeterli olmamakla beraber, nöropsikolojik değerlendirmenin özel yeri, yüksek teknoloji ürünü  cihazlarlada olsa doldurulamamaktadır.

Hasta takibi ve rehabilitasyon:

Nöropsikolojinin uygulandığı ikinci alan, hastanın takip ve rehabilitasyonudur. Hastanın beyinsel rahatsızlığının bilişsel ve davranışsal durumuna yaptığı etkiler hakkında nöropsikoloğun verdiği bilgiler, hastanın kişilik yapısı konusundaki açıklamalar, yetenek ve becerileri; hastayla ilgilenen ve onunla çalışma durumunda olan psikiyatr, konuşma terapisti, danışman, fizik tedavi uzmanı ve hemşire gibi sağlık elemanları için büyük önem taşır. Uzmanlar bu bilgilerden, hastanın bakımı ve etkili bir şekilde idaresinde yararlanırlar. Bozulan ve korunmakta olan süreçler konusundaki bilgiler; hastanın bozukluklarını telafi etmede kullanacağı stratejilerin belirlenmesinde, rehabilitasyon programının yapılması ve gelecekteki yaşamının planlanmasında büyük önem taşır.

 

Tekrarlanan nöropsikolojk değerlendirmeler, bilişsel ve davranışsal işlevlerde meydana gelen değişikliklerin ayrıntılı olarak saptanabilmesi bakımından önemlidir. Zira tedavi ve rehabilitasyon bakımından işlevlerde bir şeylerin değiştiğini kabaca bilmek yeterli değildir; hangi özel işlevlerin değiştiği ve bu değişikliklerin, artma veya azalma olarak yönü hakkında bilgi sahibi olunmalıdır. Yapılan tıpsal müdahele açısından da, tedavinin yarattığı herhangi bir değişiklik, yine ayrıntılı olmak üzere, değerlendirilebilmelidir. Bütün bunlar nöropsikoloğun faaliyet alanlarına girer.

 

Nöropsikolojideki bir diğer faaliyet alanı da, konuya ilişkin araştırmaların yapılmasıdır. Son dönemlerde beyin konusundaki araştırma faaliyetlerine hız verilmesi ve doğanın bu en karmaşık varlığı üzerindeki bilgilerin arttırılması düşünülmüştür. Halen beyin ve işlevleri konusunda pek çok bilinmeyen vardır ve bu bilinmeyenlerin bir bölümü de, belirli beyin bozuklukları ile bilişsel /davranışsal değişiklik ve bozukluklar arasıdaki ilişkilerle ilgilidir. Nöropsikoloji alanında, bu ilişkiyi konu alan araştırmalar yapılmaktadır.

 

Nöropsikolojinin Ülkemizdeki Yeri

 

Yukarıda belirtilmiş olduğu gibi, nöropsikolojide uzmanlık, nöroloji, psikiyatri, klinik veya deneysel psikoloji gibi ardalanlardan gelen kişilerin nöropsikolojide lisansüstü eğitim görmesi ile elde edilmektedir.

 

Yakın zamana kadar sınırlı değerlendirme yapılabilmekteydi. Ancak Karakaş ve Başar 1993 yılında başlattıkları projenin bir bölümünde, geniş çaplı bir nöropsikolojik test standardizasyonu çalışmasını ele alınmıştır. Bu projede beynin frontal,

temporal ve parietal bölgelerinin işlevleri olan dikkat, anlık ve gecikmeli belleğin değişik türleri, öğrenme, strateji kurma, planlama, davranışı ketleyebilme ve mekan algılamayı ölçen testlerden bir bütün oluşturulmustur. Bu birleşime 'Bilişsel Potansiyeller için Nöropsikolojik Test Bataryası' (BİLNOT Bataryası ) adı verilmiştir.

 

Standardizasyon çalışmaları, sayılan ölçütleri yerine getirdiği belirlenen Wechsler Bellek Ölçeği Geliştirilmiş Formu, Sayı Dizileri

Öğrenme Testi, Wisconsin Kart Eşleme Testi, Stroop Testi, Çizgi Yönünü Belirleme Testi, İşaretleme

Testi ve Raven Standart Progresif Matrisler Testi üzerinde yürütülmüştür.

Uzm. Psk. Meral KEİGHOBADİ

Bize Ulaşın

Mesajınız başarı ile gönderildi.

2432. Cad. Çamlıca Bulvar Sit. B Blok 1. Kat 54/7 PK 06810 Ümitköy Çankaya / ANKARA (Ümitköy Galeria Karşısı)

Tel  : +90 (312) 235 14 53

Cep: +90 532 574 87 30

bottom of page